
Genç kesimin, kendi çevresinde dikkat çekmek istemesi, farklı, değişik ama beğenilen, özenilen bir kişi konumlarına özlem duymasıyla bu tip marka reklamları, başarıya ulaşabilmektedir. Kimi marka, değişimi slogan olarak benimsemekte ve mesajlarını buna yönelik iletmektedir. Kimisi de farklı içeriklerde ki sloganları kimlik olarak edinse bile, değişim unsurunu tanıtım metni çerçevesinde işlemektedir. Bu derece hızlı ve canlı bir rekabet ortamı içerisinde, değişimi kullanmayan, statik olarak daha önce bilindiği gibi kalmaya devam eden markalar ise, pazarın gerisine düşmektedir. Belki de kendine ait pazarın büyük bir bölümünü değişimi işleyen markalara kaptırmaktadır. Yukarıda sözü edilen Collins markasının bugün içinde bulunduğu durum da öyledir. Gerçi marka, dünya çapında bilinen bir markadır. Doğru bir zamanlamayla atağa kalkması da işe yarayacaktır. Bugün, henüz insanların zihinlerinde ki bilinirliğini henüz yitirmemişken, kendini hatırlatmasında fayda bulunmaktadır. Aradan daha fazla zaman geçtiğinde, geçmişte kalan bir marka izlenimini tüketicilerinin kafasında yaratacaktır.
Belki de tüketiciler, çoktan başka markaları tercih etmeye ve onları içselleştirmeye başlamış bile olabilirler. Çünkü her geçen gün, global markaların bir yeniliği, farklı bir stili ve onlara yönelik talebi oluşturmak için değişimi işlediği marka reklamları kendini göstermektedir. Değişim, her zaman için yeni bir soluk anlamına gelmektedir. Yeni bir soluk ise hem tüketicinin hem de markaların heyecan duymasını ve bu yeni soluğu yaşamına geçirmek için, harekete geçmesini sağlamaktadır. Markaların kendi kimliğini yeniden konumlandırması, ürünlerinde ve hizmetlerinde oluşturduğu yenilikler, Pazar paylarını korumalarına, hatta başka markalara tercih edilmelerine olanak tanımaktadır.
Yorumlar