
Bugün markalar tarafından en çok kullanılan televizyon reklam mecrası, uzun dönemler boyunca, tüketicileri en çok etkileyen medya araçlarından biriydi. Ama bu dijital ortamlar piyasaya çıktığından beri, pek çok ülkede televizyon, markalar açısından geride kalmaya başladı. Üstelik ülkemizde de bu yöndeki gelişmeler hızla sürüyor. Ülkemiz, Avrupa online pazarlamada, en hızlı büyüyen dördüncü Pazara sahip olduğu açıklaması da, 2009 AdEx raporunda belirtilmekteydi. Online ortamların kullanıcı sayısı gün geçtikçe artarken, bu alanları kullanarak alışveriş yapan tüketici sayısı da aynı oranda artış gösteriyor. Bu alanların bu kadar çok kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri, tabi ki markaları ilgilendiren herkesin bu ortamlarda bulunması olmuştur. Tüketiciler, benzer ürün ve hizmet üreten diğer markalar yani rakipler, markaların ortakları oralarda bulunuyor. Markalar buralarda esas hedef kitleleriyle buluşabiliyor, yaptıkları reklamlara yönelik ölçümleme çalışmalarını yapabiliyor, çok az bütçe harcayarak büyük geri dönüşler alabiliyorlar.
Dijital ortamları kullanmanın en büyük avantajı da, markaların değişiklikleri, günün koşullarına göre yaptıkları ayarlamaları anında güncelleyebilmesi ve bu güncellemelerin de aynı anda tüketicilerle buluşması olmuştur. Bir diğer avantajı da, sadece global markaların değil, küçük, orta, büyük ölçekli bütün firmalar tarafından kullanılabilmesidir. Tabi bütün bu konular, buradan bakılınca çok kolay işler gibi geliyor insana. Ama aslında durum sanıldığından daha karmaşıktır. Dijital ortamlarda yer alabilmek, milyonlarca marka arasından sıyrılıp pazarlama yapabilmek çok zor. Çünkü burası, deryalar kadar geniş bir alan ve bu yüzden, markaların işini kolaylaştıran interaktif ajanslar kuruldu. Bu ajanslar sayesinde markalar birbirinden etkili kampanyaları hazırlatıp tüketicilerle buluşturuyor.
Yorumlar