
Reklamlarda bunlarla ilgili mesajlar, eşyalar, kişiler, hikâyelerin kullanılması hoşlarına gidiyor ve izliyor, inceliyorlar. Eğer bunlardan bir tanesinin onların üzerindeki etkisi fazlaysa, markayı, kullanılan sloganları, tanıtımın temasını unutmuyorlar. Bu yüzden reklamların, toplum analiz çalışmaları yapılmadan tasarlanması doğru değildir. Özellikle günümüzde, tüketici istekleri sürekli değişmektedir. Yukarıda sözü edilen birbirinden farklı özelliklere sahip kitlelerin bile, o kendilerine has arzuları, sektörlerin gelişimiyle birlikte yine kendine has olarak değişiyor. Bu noktada, analizlerin önemi daha da fazlalaşmaktadır. Analizler, tüketicinin her gün değişen isteklerinin, arzularının nabzını tutabilir. Tabi bu söylenen, analizlerin fokus grupları dışında yapılan tekniklerin kullanılması halinde önemli olmaktadır. Analizlerin, doğal gözlemlerle yani bilimsel tekniklerin kullanılmasıyla yapılması, isteklerin, beklentilerin, özentilerin tespit edilmesi esnasında hedef grupların hiçbir etki altında olmaması, elde edilen bilgilerin daha gerçekçi olmasını sağlamaktadır.
Kişiler kendilerinde olmayan ama olmasını istedikleri, birbirinden farklı şeylere özenebilirler. Bunları elde edebilmek için, onların işlendiği reklamlara dikkat edip, istedikleri şeylerin elde edilebilmesini sağlayan herhangi bir yol veya öneri bulduklarında ise bunu kullanırlar. Bunlar, giyim, bakım, araç-gereç, barınma, sosyalleşme kavramların altına girebilecek bütün ürünler ve görünümler için geçerlidir. Tek sorun onların özendiklerini onlara sunarken, kullanılacak sloganların ve reklamlarda kullanılacak diğer unsurların doğru seçilmesi, mesajların anlaşılır ve dikkat çekici olmasıdır. Bütün bunlar yapıldıktan sonra, tüketiciler sunulanı çoğunlukla kabul etmektedirler.
Yorumlar