Techpanel

Adalet Bakanlığı, Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu'nun HSYK ile ilgili yazısına cevap gönderdi. Güneri Civaoğlu, yazdığı yazıda konuyla ilgili eleştirilerini yazmış ve devamında Adalet Bakanlığının cevap vermesi halinde, ilgili cevabı seve seve yayınlayacağını söyleyerek devam etmişti. Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu, köşesinde Adalet Bakanlığının gösterdiği duyarlılık için teşekkür ederek, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bunu örnek almaları dileğinde bulundu. Yazar, Adalet bakanlığının gönderdiği açıklamasını da köşesinde yayınladı. 


Televizyonlarda reklamların senaryoları, son zamanlarda beklenmedik bir sonla bitirilmektedir. Aslına bakılırsa, etki açısında düşünülen bu tip bir işleyiş, izleyicilerin ilk kez gördüklerinde etkili olmaktadır. Fakat bu durum, ikinci veya tanıtım filminin tekrarlarında aynı etkiyi sağlamamakta hatta zevk alınmadan izlenmesine neden olmaktadır. Her ne kadar reklamcılar, televizyon mecrasına metni yazarken, medyanın avantajlarından yararlanmayı düşünüyor olsalar da önemli olan nokta, çekilen filmin tekrar tekrar izlenebilir olmasını sağlamanın yolunu bulmaktır. İzleyici televizyonlarda reklamların her karesinde farklı bir şey bulmalıdır. Bulduğu her şeyi gördüğünde, zevk almalıdır. Bu tip filmlerin etkisi, uzun soluklu olarak düşünüldüğünde, daha etkili olmakta ve daha derine işlemektedir. Tüketicilerin algılarına daha iyi yerleşmektedir. Diğer türde, yani senaryonun konusunun doğru etkileri oluşturacak şekilde işlenmesiyle örülen, son nokta da beklenmedik bir şekilde sonlandırılan filmler, ilk etapta, tüketicilerin dikkatini çekmektedir. Fakat bu noktada, tüketici işlenen döngüyü öğrenmiş olduğu için, bir daha izleme gereği duymamaktadır.


Her reklam ajansı veya sanat yönetmeninin, tasarımcının başlamasını istediği bir nokta vardır. Tasarım görücüye çıktığında, insanların bakışlarını çekecek bir şeye sahip olmalıdır. Bu bir fotoğraf, bir resim, çizim, slogan v.s. olabilir. Ama insanlar baktıkları zaman, konunun özünü ifade eden şeye dikkat kesilmelidirler. Onların gördükleri şey, reklama hâkim olan şeydir ve genellikle reklamın neden bahsettiğini, neler olduğunu az çok anlatabilen bir şey olmalıdır. Tasarımlarda fotoğraf, genellikle alanın dörtte üçünü kaplamaktadır. Başlık ise dörtte biri kadar bir alan kaplamaktadır. Geriye kalan bölümler genellikle alt bilgiler için kullanılmaktadır. Firma bilgileri, tanıtımı yapılan ürün veya hizmetin diğer özelliklerine ayrılmaktadır. Alanın dörtte üçünü kapsayan unsur, fotoğraf veya görüntü, insanların ilk dikkatini çekenler olmaktadır. İnsanlar ilk önce resim, fotoğraf veya imaja bakmaktadır. Bunların doğru seçilmiş olması halinde bu unsurlar, reklama hakim olmaktadır. Bilindiği gibi her zaman, tasarımlarda fotoğraf kullanılmamaktadır. Ama kullanılmasa bile, diğer tüm durumlarda da insanların dikkatini çekecek bir özelliğin kullanılması, reklamcılığın mantığı gereği doğru olmaktadır.


Habertürk yazarlarından Güntay Şimşek, Uçak fotoğrafları çektiği için, Tahran'da gözaltına alındı. Habertürk televizyon kanalında Airport adlı programını yapan Yazarın gözaltına alınması, yapacağı haberle ilgili olarak Mehrabad Havaalanında kendisinin bineceği uçağın fotoğraflarını çekmesi nedeniyle gerçekleştiği ifade edilmektedir. Hava alanında 5 gazeteciyle çalışıyordu ayrıca yanlarında bir de İranlı rehber bulunmaktaydı. Hava alanı yetkilileri fotoğrafını çektiği uçağı yarım saat beklettikten sonra, yazarın bagajını indirerek, resmi ve sivil giysili iki kişinin olduğu bölüme götürüldü. Yapılan sorgudan hemen sonra ise serbest bırakıldı. 


Radikal Gazetesi ve Referans Gazetesinin birleştikten sonra, Eyüp Can'ın yerini aldığı Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, bütün ısrarlara rağmen istifa etmişti. Şimdilerde ise, İsmet Berkan'ın Aydın Doğan'ı kıramayarak, bir ekimden başlayarak Hürriyet Gazetesinde yazılarına başlayacağı söylentileri dolaşmaktadır.


Yaratıcılık denince, insanların aklına ilk önce, hiçbir veri yokken, kullanılması istenilen malzemelerin uygulama biçimleri gelmektedir. Fakat aslında bu özelliğin temel anlamı, en azından reklamcılıkta istenilen temel anlamı bu değildir. Burada istenilen durum, hiçte sanıldığı gibi basit değildir. Bu sektörün bütün süreçlerini, bugüne kadar kullandığının ve kullanamadığının öğrenilmesiyle, genelde insanın yapısını, algılarını, etkilenme durumunu gün ışığına çıkaran, bilimsel disiplinlerin tespitlerini, firmaların amaçlarını ve bu amaca ulaştırabilecek Pazar koşullarının bilinmesiyle ortaya çıkarılabilecek yaratıcılıktır. Bu noktada, firmaların veya reklam ajanslarının, hangi şeyi kullanmanızı istemelerinin değeri, sizin bulduğunuz fikirle alakalıdır. Eğer fikriniz hiçbir duruma aykırı düşmüyor ve yenilik, canlılık içeriyorsa, onların istediği değil, kendi fikrinizin önemi büyüktür. Yukarıda öğrenilmesi gereken ana konularla birlikte, bir de sektör içerisinde uzun süreli pratik deneyimlere de sahip olmanız gerekmektedir. Ancak ondan sonra yaratıcılıktan söz edebiliriz.


Her ne kadar televizyon reklamları, tüketicilerin bilinç düzeylerini yükseltmekteyse, firmaların pazarlardaki ilerleyişine olumlu katkılar sağlamaktaysa, toplumun çeşitli kesimlerine birbirinden farklı zararları da bulunmaktadır. Pek çok makalemizde, hep sözünü ettiğimiz gibi, insanlar günün yorgun zihinlerini dinlendirmek için, sevdikleri dizileri, beğendikleri sinema filmlerini, haberleri, faydalı programları, merak ettikleri konuları izlemek için televizyonların başına günde birkaç saat geçmektedir. Bu amaçlarla televizyon seyreden insanlar, dolayısıyla potansiyel veya hedef tüketici konumunda olarak, kendi programlarını beklerken, reklam kuşaklarını izlemektedir. Reklamlardan etkilenmekte ve yaşam biçimini ona göre kurgulamaktadır. Kendine yeni bakış açıları edinmekte ve bu bakış açısına göre seçimlerini yapmaktadır. Markaların ürün veya hizmet tanıtımları, en nihayetinde satış amaçlıdır. Tüketiciler tercih etsin, satın alsın, kullansın, bilsin, öğrensin diye yapılmaktadır. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz yaşam koşullarına bakıldığında, bin bir çeşit firma, ürün ve hizmet bulunmakta ve bunların hepsine ilişkin reklam tasarımı yapılmakta ve uygulanmaktadır. Bunların hepsi yukarıda söylediğimiz nihai hedefi taşımaktadır.


Yaklaşık sekiz gündür Edremit Özel Körfez Hastanesinin yoğun bakım servisinde tedavi edilen Vakit Gazetesinin İmtiyaz Sahibi Nuri Aykon vefat etti. Bugün öğleye doğru beyin kanaması geçiren Nuri Aykon saat 11'de yaşamını kaybetti. Nuri Aykon, Balıkesir-Edremit'e bağlı Zeytinli beldesinde toprağa verildi. Cenaze hastaneden alındıktan sonra Akçay Merkez Camisi'ne getirilerek, cenaze töreni yapıldı. Törene; Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Nuri Aykon\'un eşi Meryem Aykon, oğlu Ömer ve kızı İpek Aykon ile vakit gazetesinin yöneticileri ile çalışanları katıldı.


Geçen sene Habertürk Gazetesi tarafından transfer edilen Bekir Coşkun gazeteden ayrılıyor. 9 Eylül 2009'da Hürriyet Gazetesinden transfer olan gazetecinin, bu süre zarfında, yazıları ve performansından gazete yönetiminin memnun olmadığını, 3. Sayfa haberlerinde bile varlık gösteremediğini düşünmesinden kaynaklı olarak, yazarla yolları ayırma karar aldığı belirtilmektedir. Gazete yöntemi, bu sıkıntıyı kendisine ilettiklerini fakat buna rağmen, yazarın yazılarında bir ilerleme göremediklerini belirttikleri söylenmektedir. Bu nedenlerle Habertürk Gazetesi, yazarın sözleşmesini yenilemedi.


Tüketici reklamda ne söylendiğini anlamıyorsa inanmamaktadır. Bu yüzden reklam mesajların, her kesimin anlayabileceği dille aktarılması, genel ifadelerin altının doldurulması gerekmektedir. Bunun dışında, tüketici yılardır süregelen mesajlara alışmış, çoğu mesaj, ona ilgi çekici gelmemektedir. Çoğu reklam da zaten, bildik yöntemleri kullanmakta ve birbirine benzer mesajları iletmektedir. Günümüzde tüketicinin bu tip iletilere alışkın olması, tanıtım mesajlarının dikkatini çekmemesine neden olmaktadır. Tüketicinin ilgisini çekebilmek için mesajların, görüntülerin, imajların orijinal olması, canlı unsurlardan bahsetmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde insanların dikkati çekilebilmekte, ne söylendiğini, bahsedilen şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmaktadırlar. Diğer bir değişle yenilik içermelidir. Yenilik kelimesinin anlamı itibariyle, yeni olanla birlikte, farklı şekillerde de anlaşılabilmektedir. Şu şekilde, birçok elbiseniz vardır. Yeni bir elbise almak istersiniz. Fakat aldığınız şey, sizde olanlardan farklı değildir. Aşağı yukarı aynı stil, aynı çizgide üretilmiştir. Buradaki yeni, belki de kumaşın hiç kullanılmamış olması, eski markadan farklı bir marka tercih etmiş olmanızdır. Onu üzerinize giydiğinizde, çevreniz yeni elbisenizi ancak düzgün duruşu ve uyumuyla fark edebilecektir.

Ara: 4447556,RKLMBeni Ara